Galatasaray 4-2 Beşiktaş


Turkcell Süper Lig'de 2008'in son derbisinde ezeli rakipler Galatasaray ile Beşiktaş karşı karşıya geldi. Cüneyt Çakır yönettiği karşılaşma Galatasaray'ın 4-2 üstünlüğüyle sonuçlandı... Galatasaray'ın golleri 8. dakikada Servet, 16, 53 ve 67. dakikalarda Baros'tan gelirken, Beşiktaş'ın golleri 14. dakikada Delgado ve 56. dakikada Holosko'dan geldi. Delgado 50. dakikada kırmızı kart görerek oyun dışı kaldı...



Baros'un 3 gol attığı, Lincoln'ün de 3 asist yaptığı maçtan alınacak ders: Hakem faulü vermişken ve sana sakin olmanı söylerken gidip hakeme 'bana sarı kart gösteriyorsun, ona niye göstermiyorsun' gibisinden laflar edip, elini de 'kart göster' diye sallarsan sarı kartı görürsün. Daha önceden sarı kartın da varsa kırmızı kartla atılırsın. Hakemin kart göstereceğini anladıktan sonra suratındaki sert ifadeyi değiştirip hakeme yavşaman da sonucu değiştirmez. Barış'ın bileğine basarak zaten o kartı haketmiştin... Penaltılara hiç değinmiyorum. Penaltılar için 'penaltı değil' diyebilecek kadar kıt futbol zekasına sahip ve görme duyusu az gelişmiş birileri mutlaka çıkacaktır. İşinize öyle geliyorsa onlara inanmakta serbestsiniz... Beşiktaşlı bazı yöneticiler gibi...

Konya'da tarih tekerrür etti!


Yine bir Konyaspor-Fenerbahçe maçı yine bir elle-kolla atılan nizami(!) gol. Konya'nın havasından mıdır suyundan mıdır bilinmez Fenerbahçe maçlarında hakemlere garip bir şeyler oluyor. Golü elle atıldığı gerekçesiyle iptal eden hakem, yardımcı hakemin ofsayt yok uyarısıyla beraber golü veriyor. Fazla söze gerek yok. Hakemler iş başında, ligden düşer mi denilen Fenerbahçe de ligin başında...



Kanat çırpan kanarya gibi açtığı eliyle-koluyla attığı gole 'yakın mesafeden vücuduma çarptı, normal bir goldü' diyebilen Önder'i ve kolla atılan golü vermesi için hakeme itiraz eden ahlak abidesi(!) sarı-lacivertli futbolcuları geçtik. İşin acı tarafı bu golü nizami gol olarak değerlendiren hakem eskilerinin varlığı...

Rakibimiz Bordeaux


UEFA Kupası grup maçları sonucunda Galatasaray'ın rakibi Fransa'nın FC Girondins de Bordeaux takımı oldu... Bu sene Şampiyonlar Ligi'nde 2 galibiyet 1 de beraberlik alan Bordeaux, galibiyetlerini CFR Cluj'a karşı elde etti, kendi sahasında ise Chelsea ile berabere kaldı... Geçmiş senelerdeki eşleşmelerden tanıdığımız rakibimiz, geçen sene deplasmanda 2-0 yenik duruma düştüğü Panionios maçını 3-2 kazanarak Galatasaray'ın gruptan çıkmasını da sağlamıştı... Fena kura olmadığını düşünüyorum. Galatasaray turu geçmesi durumunda da, UEFA Kupası 4. turunda NEC Nijmegen-Hamburg eşleşmesinden tur atlayan ekiple karşılaşacak... Yolumuz açık olsun...

Galatasaray'ın rakipleri belli oluyor

Metalist'in Benfica'yı Portekiz'de yenmesi sonucunda grubu ikinci sırada tamamlayan Galatasaray, Şampiyonlar Ligi'nde 3. olan takımlardan biriyle eşleşecek. İstanbul'daki Metalist maçında alınan mağlubiyetin neler getirip neler götürdüğünü önümüzdeki aylarda göreceğiz... Kurayı UEFA'nın resmi sitesindeki şu sayfadan canlı olarak takip edebilirsiniz... 1. ve 3. torbaları kıyaslayınca Galatasaray'ın nasıl bir avantaj kaybettiği görülüyor. Neyse, sanırım herkesin gönlündeki takım AaB...

Gençlerbirliği 1-3 Galatasaray


Turkcell Süper Lig'de 15. haftanın açılış maçında Ankara'da Galatasaray ile Gençlerbirliği karşı karşıya geldi. Ligde üst üste 4 hafta Ankara temsilcileriyle karşılaşan Galatasaray, 3-1'lik Gençlerbirliği galibiyetiyle bu seriyi sonlandırdı. Karşılaşmadaki goller 26. dakikada Burhan, 28. dakikada Lincoln, 39. dakikada Baros ve 42. dakikada Arda'dan geldi... Maç hakkında fazla bir şey yazmaya sanırım gerek yok. Yukarıdaki resim zaten her şeyi özetliyor. Gerisini Rıdvan yorumlasın...

Neymiş? Tesadüfmüş!


Avrupa'nın kralı(!) Fenerbahçe, Kiev'e 1-0 yenilerek kendi ligine döndü. Çok değil daha geçen sene, 50-60 senede bir Avrupa'da çeyrek final oynayan bir takımın nasıl Avrupa'nın kralı ilan edildiğini; Avrupa'da defalarca çeyrek final oynamış, yarı final görmüş, iki de kupa kazanmış Galatasaray'ın başarılarına ise nasıl tesadüf denildiğini görmüştük. Bu seneki sonuçlardan sonra yalaka gazetecilerin ve Aziz Yıldırım'ın tesadüfün ne anlama geldiğini öğrenmiş olduğunu umuyorum. Ayrıca kendilerine geçtiğimiz 50 sene içinde Avrupa'da çeyrek final oynamamış vasatın üstünde takım olmadığını da hatırlatıyorum... Bu arada Fenerbahçeliler de kendilerini üzmesin. Yakında bir Avrupa kupasını yakından görebileceksiniz. Gerçi o kupayı Kadıköy'de yine tesadüfen Galatasaray kaldırırsa bu acıyı hayatınız boyunca unutamazsınız ya neyse... Zaten şimdiden bazı ezikler, Galatasaray'ın kupayı alma olasılığına karşı UEFA kupasının öneminin olmadığından bahsedip "iyi ki sonuncu olduk" demeye başladı bile...

Son olarak biraz da eziklikten bahsedelim. Son yıllarda hep bir ezik muhabbetidir gider. Eğer biri size eziklikle ilgili bir şey derse o kişiye şu sayfadaki Fenerbahçe'nin grup lideri olduğu puan durumunu göstermenizi tavsiye ediyorum. Sonra yapılanın eziklik olup olmadığını kendi aranızda tartışırsınız... Sayfa değişirse diye sayfanın görüntüsü şurada da mevcut...

Takip ediyor musun Erman?


5 dakikada 3 asist... Galatasaray taraftarları bu terbiyesizi zevkle takip ediyor... Sen de takip ediyor musun Erman?..

Ankaragücü 0-3 Galatasaray


Galatasaray, Lincoln'ün 3 asist yaptığı maçta rakibi Ankaragücü'nü 3-0 yendi...

Turkcell Süper Lig'de 14. haftanın kapanış maçında Galatasaray Ankara 19 Mayıs Stadı'nda Ankaragücü'nü 3-0 yendi. Maçın gollerini 61 ve 65. dakikalarda Baros ve 62. dakikada Kewell kaydetti. Hafta içi Hertha Berlin'i deplasmanda 1-0 mağlup ederek, kupada son 32'ye kalmayı garantileyen Galatasaray bu moralle Ankara'da da farklı kazanarak, bu sezon ligdeki ikinci deplasman galibiyetine ulaştı. Bu sonuçla Galatasaray puanını 27'e çıkarırken, ligde ise 3. sıraya yükseldi. Ankaragücü ise 14 puanda kaldı.


Haftalar sonra ligde deplasman galibiyeti almamız beni sevindirdi. Tabii bu galibiyetin kendi sahasında 14. haftaya kadar maç kazanamamış bir takım olan Ankaragücü'ne karşı alınmış olması da ayrı mesele. Çok da abartılmamalı diye düşünüyorum...

Böyle penaltı olur mu?


Ülkemizdeki hakemlerden her zaman şikayet ederiz ama dünyanın her yerinde saç baş yoldurtan hakemler var. "Copa Mustang"de karşılaşan Junior Barranquilla ile America de Cali arasında yapılan maçta Barranguillalı futbolcu Emerson'un ceza sahası içerisinde herhangi bir müdahale olmamasına rağmen kendisini yere bırakmasına verilen şu penaltıyı iyi izleyin... Futbolcunun rolüne iyi çalışmış olması mı yoksa sahalardaki bir hayaletin çelmesi mi karar veremedim...