Tribünde cinayet

Geçen hafta sonu Beşiktaş-Çaykur Rizespor maçın oynanırken Beşiktaş tribünlerinde çıkan bir kavgada on altı yaşındaki bir çocuk bıçaklanarak öldürüldü. Televizyon ve gazetelere bakıyorum da her kafadan bir ses çıkıyor. Bazı yorumcular bunu basit bir olay olarak görüyor. Bence iş o kadar basit değil. Konu direkt olarak Beşiktaş kulübüyle alakalı olmasa da İnönü'de böyle bir şey olacağı zaten belliydi. Neredeyse her maç kendi arasında kavga eden bir seyirci topluluğunda bu tip bir olayın yaşanması normaldir. O üzerinde bıçakla stada gelen serseri de karışabileceği kavgalar için tedbir almış olabilir. Yoksa niye stada bıçak sokma zahmetine girsin ki?.. Olayın beni üzen şöyle bir yönü de var. Ölen de öldüren de dört yılımı geçirdiğim Çağlayan'danmış. Ben tanımıyorum ama hala Çağlayan'da oturan amcam ölenin ailesini veya öldüren genci büyük ihtimalle tanıyordur...

Galatasaray atkısı takmış

Geçen gün Hürriyet gazetesi spor sayfasının Beşiktaş bölümünde, spordan sorumlu Devlet Bakanı'nın Ankara'da oynanan Galatasaray Ankaragücü maçını izlediği haberi vardı. Haberle alakalı fotoğrafın, arka planı siyah açıklamasının başlığında da Bakan için "Galatasaray atkısı taktı" yazıyordu. Açıklamanın devamında Bakan'ın (sanki Galatasaray'ı destekliyormuş gibi) yine Galatasaray atkısı takmasına dikkat çekiliyordu... Merak ediyorum, bu fotoğrafın altına yorum yazan kişi kör müdür? Bakan'ın boynunda bulunan ikinci atkıyı (sarı lacivert Ankaragücü atkısı) görmemezlikten gelince eline ne geçiyor? Sonra benim bildiğim genelde olumsuz haberlerin arka planını siyah yaparlar. Adamın Galatasaray atkısı takmasının olumsuz bir tarafı mı vardır? Alakasız bir maçta Beşiktaş atkısı mı takacaktı?.. Daha ne diyeyim, milleti işte böyle haberlerle gaza getirip birbirine düşürüyorlar...