Transfer şenlikleri başladı

Ligler bitti, transfer şenlikleri başladı. Ne kadarının doğru olduğu bilinmez ama her gün gazeteler kulüplerin görüşme halinde olduğu futbolcuları yazıyor. Bir kulübe menejerler aracılığıyla yılda yüzlerce oyuncu teklif ediliyor. Nedense bunların hepsi de gazetelere haber oluyor... Şimdi ben Hagi'nin göreve getirilmesinden sonra ismi Galatasaray ile birlikte geçen futbolcuları listeliyorum. Belki kaçırdığım isimler vardır. Yeni futbolcular gündeme geldikçe eklemeler yapacağım... Fark ettiniz mi, geçen senelerde de durum aynıydı. Galatasaray'ın transfer listesinde ünlü oyuncular vardı. Ama yönetim ve teknik heyet en sonunda gidip Sarr ve Almaguer gibi ne olduğu bilinmeyen oyuncuları almıştı. Bakalım liste bu sefer ne kadar uzayacak ve yöneticiler hangi futbolcuları alabilecek...

Adnan Güngör
Baykal Kulaksızoğlu
Bülent Bölükbaşı
Celaleddin Koçak
Çağdaş Atan
Deniz Barış
Emre Belözoğlu
Erkan Öztürk
Fatih Akyel
Fatih Sonkaya
Fatih Tekke
Gökdeniz Karadeniz
Hakan Yakın
Hamit Altıntop
İbrahim Akın
İbrahim Yavuz
Koray Avcı
Kürşat Duymuş
Musa Aydın
Mustafa İzzet
Okan Buruk
Önder Turacı
Selçuk Şahin
Sergen Yalçın
Şener Askaroğlu
Tugay Kerimoğlu
Yıldıray Baştürk
Zafer Biryol

Alex
Almeyda
Alvaro
Cisse
Cocu
Dardai
Djalminha
Evanilson
Felipe
Gallardo
Geremi
Hasselbaink
Ivic
Kanu
Karkouri
Klose
Kluivert
Lamouchi
Lequi
Morientes
Mutu
Neuville
Overmars
Prso
Reiziger
Rivaldo
Rochemback
Saidou
Stelea
Stoica
Viduka

avrupa'da bu sene kupa finalleri hayli ilginç karşılaşmalara sahne oldu. futbolda ağırlığı olan ülkelerin bir kısmında finale ikinci lig takımları kaldı. fransa'da chateauroux, almanya'da aachen(mustafa denizli çalıştırmıştı uzun yıllar önce) ve ingiltere'de milwall... ne yazık ki hiç biri kupayı kazanamadı; ama hepsi gelecek sene için uefa kupasına katılma hakkı kazandılar. önümüzdeki sezon uefa kupasına katılacak temsilcilerimiz beşiktaş ve gençlerbirliği için iyi bir haber.
türkiye'de ise bu tarz bir durumla karşılaşmama durumunu iki ana sebepe dayandırıyorum. ilki süper lig takımlarının kupaya oldukça geç turlarda katılmaları ve doğal olarak elenme ihtimallerinin azalması; ikincisi ise avrupa liglerinin aksine türkiye'deki büyük takımlar için türkiye kupasının hala önemli bir hedef olması, ilgisiz davranmamaları.

hafta başı itibariyle beşiktaş kongre çılgınlığından kurtulmuş olacağız nihayet. 2 haftadır neredeyse hergün ya bir gazetede ya da bir televizyon programında başkan adaylarına rastlamak mümkün. "prime-time" olarak tabir edilen, izleyicinin en çok rağbet ettiği saatlerde bol bol vaat ve transfer spekülasyonu izledik.
bu "aday ve haber" bombardımanı içerisinde izlemek zorunda kaldığım başkan adaylarından, en çok erol kaynar'ı başkanlığa yakıştırdım. ilk önceleri fikret orman'ı yakın bulurken; daha sonra vaatleri içerisinde inönü stadı'nı yıkıp yerine daha "modern" yeni bir stadyum inşa etme planı olduğunu öğrenince tüm sempatim kayboldu. o güzelim mekana koca bir beton yığınını inşa etmek ve buna da modernlik diye kılıf uydurmak hangi vicdana sığar? özellikle de inönü stadı'nın açık tarafının ucube(!) halini düşündükten sonra... bu bile yapılacak yeni stadın çevreyle bütünleşikliği konusunda önemli bir ipucu. zaten fikret orman'ın seçilse bile projesini uygulaması mümkün gözükmüyor; gerekli izinlerin çıkabileceğini sanmıyorum.

En fazla seyircisi olan takım Galatasaray!

Bu haberi siteye koymayacaktım ama dayanamadım. Zaten iki senedir rezil oluyoruz bari kendimizi böyle avutalım. Tamamı şurada...

...81 ilde gerçekleştirilen kamuoyu araştırmasına göre en fazla seyircisi olan takım Galatasaray! İhlas Haber Ajansı'na bağlı Kamuoyu Araştırma Servisi Piyasa Araştırmaları Şirketi (KASpiar) tarafından 81 ilde toplam 4 bin 500 kişi ile yapılan araştırmaya göre, Türkiye'de en çok taraftara Galatasaray (%33) sahip. Fenerbahçe'nin (%29) ikinci sırada yer aldığı araştırmada Beşiktaş (%19) üçüncü sırada yer alırken, azımsanmacak oranda vatandaş (%12) "Takım tutmuyorum" cevabını verdi...

porto monaco'yu 3-0 gibi net bir skorla yenerek şampiyonlar ligi'nin bu seneki sahibi oldu. goller deco, carlos alberto ve alenitchev'den...
beklenenin aksine, monaco alışıldık tempolu ve atak oyununu sergileyemedi. tabii bunda guily'nin maiçın daha 25 dakikada sakatlanarak oyun dışı kalması önemli rol oynadı. fakat porto'nun savunmasının da hakkını vermek lazım; monaco porto kalesinde herhangi bir pozisyon bulamadı ve kaleye hiç isabetli şut gönderemedi. porto'ysa aksine kaleyi bulan 3 şutundan da gol çıkarmayı başardı. yüksek bir verimlilik oranı...
tarih (klişe bir tabirle) kazananların ağır bastığı bir alan olsa da kaybedenler de övgüyü hakediyor. sezon başında son anda 2.lige düşmekten kurtulan monaco'nun deschamps'ın üstün yönetimi altında devler liginde finale kalması senenin en büyük sürprizidir. kim ne derse desin...

türk milli takımı uzakdoğu turnesi çerçevesinde avustralya ile 2 hazırlık maçı oynadı; 2-1 ve 1-0'lık skorlarla galip geldi. dün 90 dakika'da hıncal'ın dediği gibi(bazen doğru tespitler yapıyor hakkını yememek lazım) bu turnenin amacı anlaşılmış değil.
3 hafta içerisinde avrupa şampiyonası başlayacak, bizim takımın da turnuvaya katılan takımlarla maç yapması daha yararlı olmaz mıydı? dünyas sıralamasında hayli gerilerde yer alan avustralya'yla oynamak yerine... diyelim ki oynanacak takım bulunmadı ya da böyle bir seyahat yapmak takım ruhunu tekrar tesis etme adına daha hayırlıydı; o zaman neden hala kemikleşmiş bir kadroyla, oyuncularla maçlara çıkıyoruz? değişik futbolcuları görmek, 2006 dünya kupası elemeleri öncesinde kadroya aday futbolcuları denemek neden önemsenmedi? sorulara yenileri de eklenebilir pekala.
basının konu üzerinde hassasiyet göstermemesi de alışıldık aslında; onlar avustralya'yı yenmemenin gururuyla(!) manşetler atmaya devam etsinler.

türkiye ligi'yle beraber avrupa'nın pek çok ülkesinde de ligler bu hafta son buldu. hemen hepsinin şampiyonları son haftaya kalmadan belli olmuştu. fransa'da lyon, ispanya'da valencia, almanya'da werder bremen, italya'da milan ve ingiltere'de de arsenal mutlu sona ulaştılar.
şampiyonlar içerisinde en büyük sürpriz hiç kuşkusuz werder bremen... bir evvelki sezonu lider bayern'in hayli gerisinde kalarak 6.sırada bitiren takım için, bu sene alınan şampiyonluk oldukça değerli, özellikle de iddialı pek çok takımın arasından sıyrılarak. bunun yanında türk milli ümit davala'nın da sezonun büyük bir çoğunluğunda ilk onbirde başlaması da sevindirici bir durum.

avrupa'da sezonun diğer sürpriz takımları şampiyonlar ligi'nde finale kalan monaco, geçtiğimiz sezon küme düşmekten son anda kurtulmasına rağmen bu sezon tekrar eski günlerine dönme sinyalleri veren bayer leverkusen, zorlu ingiltere ligi'nde uzun süre şampiyonlar ligi potasında yer alan charlton athletic, uefa kupası'nda 4.tura kadar yükselen gençlerbirliği... belki porto da sürpriz takımlar kategorisine dahil edilebilir, ama geçen sene aldıkları uefa kupasından sonra iddialı takımlar sınıfa adımlarını atmışlardı. zaten bu sene portekiz ligi'nde tekrardan şampiyon olmaları da sürpriz olarak değerlendirilmelerine engel teşkil ediyor.

Colaturka nın reklamına bayıldım

Yahu şu Colaturka nın reklamına bayıldım. Van Hooijdonk kendini iyice sevdirmeye başladı. Üstelik ben bir BJK'lı olmama rağmen. Sizce hangi imaj ile gitsin Euro 2004'e? Ben derim ki CAMOKA ya siz?