Galatasaray 3-1 Hacettepe


Galatasaray, Çek yıldızı Milan Baros'un 3 gol attığı maçta Hacettepe'yi yendi...

Turkcell Süper Lig'de 13. Haftanın kapanış maçında Galatasaray evinde, Hacettepe'yi 3-1 mağlup etti. Ali Sami Yen Stadı'nda ilk yarısı 1-1'lik eşitlikle sona eren karşılaşmada sarı-kırmızılı takımın golleri 45+1, 58 ve 72. dakikada Baros'tan gelirken, Hacettepe'nin tek golü 33. dakikada Sandro'dan geldi. Ligdeki son golünü 9. Hafta'da Eskişehir deplasmanında atan Baros attığı üç golle suskunluğunu da bozmuş oldu.

Hacettepe'de 35. dakikada Tozo ve 76. dakikada Teli kırmızı kart görerek oyun dışında kaldı. Mücadelenin büyük bir kısmını eksik götüren rakibi karşısında Galatasaray rahat bir galibiyet aldı.

Galatasaray 1-0 geriye düştüğü mücadelede Çek yıdızının attığı üç golle galibiyete uzanmasını bildi ve puanını 24'e yükseltti. Hacettepe ise 9 puanda kaldı.


Ligde 17. sırada bulunan Hacettepe karşısında Galatasaray çok zorlandı. Goller, biri penaltıdan olmak üzere Hacettepe 10 kişi kaldıktan sonra geldi. Galatasaray, Hacettepe 9 kişi kaldıktan sonra ise 20 dakika gol atamadı... Maçın büyük bölümünü eksik oynamış olan 17. sıradaki Hacettepe'ye karşı Galatasaray'ın göstermiş olduğu performans beni memnun etmedi. Defansımız evlere şenlikti...

Kıtalararası Şampiyon Galatasaray!


Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı, uluslararası alanda büyük bir başarıya imza atarak Kıtalararası Şampiyona’da birinci oldu. Bu yıl Avrupa Şampiyonu olarak Şampiyona'ya Avrupa'yı temsilen katılma hakkını kazanan Galatasaray, Japonya'daki oyunlarda da tüm maçlarını kazandı ve namağlup şampiyon oldu...

Böylece Galatasaray, kendi branşlarının dünyadaki en büyük kupasını kazanan Türkiye'deki ilk ve tek takım oldu. Türkiye'de herhangi bir branşta bu kadar büyük bir kupa alan bir takım henüz çıkmamıştı...

Turnuvanın final maçıyla ilgili detaylı bilgiye şu sayfadan ulaşabilirsiniz...

Fenerbahçe 2-1 Beşiktaş


Fenerbahçe kendi sahasında oynadığı ikinci derbiyi de kazandı...

Turkcell Süper Lig'de 13. Haftanın en önemli maçında Fenerbahçe ezeli rakibi Beşiktaş'ı 2-1 mağlup etti. Kadıköy Şükrü Saracoğlu Stadı'nda ilk yarısı da sarı-lacivertlilerin 2-1üstünlüğü ile sona eren karşılaşmada Fenerbahçe'nin golleri 11. dakikada Selçuk ve 27. dakikada Güiza'dan gelirken, Beşiktaş'ın tek golü 21. dakikada Nobre ile geldi. Siyah-beyazlılarda Cisse 41. dakikada kırmızı kart görerek takımını 10 kişi bıraktı.

Fenerbahçe bu galibiyetle puanını 23'e yükseltirken, Beşiktaş 25 puanda kaldı. İlk yarısı müthiş geçen mücadelede Fenerbahçe ilk yarıda bulduğu gollerle bu sezon evinde Galatasaray'dan sonra bir diğer ezeli rakibi Beşiktaş'ı da mağlup etmeyi başardı.


Mustafa Denizli, Beşiktaş'ın başında çıktığı 7. lig maçında 2. yenilgisini almış oldu... 7 maçta 3 galibiyet, 2 malubiyet, 2 de beraberlik... Pek iç açıcı bir istatistik değil. Yakında 'Ertuğrul gönderilmese daha mı iyi olurdu' soruları başlar... Bu arada Fenerbahçe de derbi maçlarında galip gelmeyi başararak puan farkını yavaş yavaş kapatıyor...

Deplasman kayıpları devam ediyor


Galatasaray'da deplasman kayıpları devam ediyor. Ankaraspor maçından da 3 puan çıkmadı. Galatasaray'ın bu sezon oynadığı 6 deplasman maçında, Fenerbahçe gibi tek galibiyeti var. İki takım da deplasmanlarda sadece 5 puan alabildi. Buna karşın Trabzonspor deplasman maçlarında 5 galibiyete ulaştı... Geçen sezon 34 maçta 23 gol yiyen Galatasaray, yani ligin en az gol yiyen takımı, bu sezon daha 12. maçında 15 gole ulaştı. Durum hiç iyi değil...

Hakemi Fenerbahçe talep etti!


Cemal Aydın'ın Futbol Federasyonu tarafından PFDK'ya sevk dilmesiyle ilgili olarak Ankaragücü Kulübü Yönetim Kurulu'nun yaptığı açıklamada, 17.11.2008 tarihinde alınan duyuma göre 22.11.2008 tarihinde oynanacak Ankaragücü-Fenerbahçe maçının hakeminin Fenerbahçe'nin talebi doğrultusunda Halis Özkahya olacağının öğrenildiği belirtilmiş... Açıklamayla ilgili haberi ve açıklamanın tamamını Habertürk Spor'da okuyabilirsiniz...

Fenerbahçe yabancı oyuncu kontenjanını aşmayı planlıyor


Vatan gazetesindeki bir habere göre Fenerbahçe, Avrupa Birliği vatandaşı olan oyuncularını yabancı oyuncu statüsünden çıkartmayı planlıyormuş...

Kadrosundaki 8 yabancı futbolcu nedeniyle Turkcell Süper Lig maçlarında kontenjan sorunu yaşayan F.Bahçe, Türkiye’de ses getirecek bir başvuru hazırlığında. Sarı-lacivertliler, İspanya’da Avrupa Birliği vatandaşı statüsünde oynayan ve yabancı kontenjanına dahil edilmeyen Nihat Kahveci’den ilham alarak, dava açmaya hazırlanıyor.

Villarreal forması giyen ve Sociedad’dayken "AB statüsünde oynamak için" açtığı davayı kazanan Nihat, İspanya’da AB vatandaşı olarak oynuyor.

Fenarbahçe de İspanyol Josico ve Güiza için aynı formülü tersten işletmek istiyor. Hukuki hazırlıklarını tamamlamak üzere olan sarı-lacivertliler Nihat kararını örnek göstererek Avrupa Topluluğu Mahkemesi’ne başvuruda bulunacak. Başvurusunun haklı bulunması durumunda İspanyol futbolcular yerli kontenjanından sayılacak.


Açılacağı söylenen davanın nasıl sonuçlanacağını bilmiyorum ama olumlu bir karar çıkarsa bu diğer kulüplerin de işine yarayacaktır. Örnek olarak Galatasaray'ı verebiliriz. Galatasaray'ın şu anki kadrosunda bulunan bütün yabancı futbolcular Avrupa Birliği vatandaşı konumundalar...

Gündüz maçlarına dönülmeli

Milliyet gazetesi yazarlarından Mehmet Demirkol, gece maçlarından şikayetçiymiş...

Bir cumartesi akşamınız var aslında. Karınızla, sevgilinizle, arkadaşlarınızla birlikte geçireceğiniz. Eğer maç Dünya Kupası maçıysa ya da Şampiyonlar Ligi Finali, derbi filan değilse o maçı seyretmek zordur. Gitmek ya da evde TV’de... Herkesi ya da bir kişiyi ikna etmek meşakkatli bir iştir. Çünkü insanların kendilerine, birbirlerine ayıracakları zaman kısıtlıdır. Daha ucuza ortak bir eğlence yaratmak mümkün... Eğer maç statta seyredilir kafasında olanlardansanız gece 9 -10’da biten bir maçtan sonra eve gitmek de zordur. Hele de İstanbul’da. Başka bir şey yapacak pek bir zaman da kalmaz. Bir de maçın pazar olduğunu düşünün. Ertesi günü iş vs... Her şey daha da zor... İşte bu yüzden futbol aslında bir cumartesi öğleden sonra sporudur. Bu gece maçlarını başımıza musallat edenlerin yatacak yeri yok. 'Gece oynansın' diye milleti bağırtarak bu işi bu hale getirdiler. Ama artık çözüm zamanı...


Ben gece maçlarından şikayet etmiyorum. Gece maçları olmalı. Ama bazı ülkelerde olduğu gibi lig maçları öğle saatlerinde başlamalı ve arka arkaya oynanmalı. Mesela cumartesi saat 13'den gece 23'e kadar lig maçı yayını olmalı. Aynı saatlerde 4-5 maç oynanacağına, bu maçlar bütün güne yayılarak oynanmalı. Hepsi de canlı yayınlanmalı...